Kent konseyi nedir dersek  “Kent konseyi, kentteki önemli aktörleri bir araya getiren bir platformdur. Kamu kurumlarının, sivil toplumun, meslek örgütlerinin, siyasi partilerin ve muhtarların temsilcileri, kent konseyinde bir araya gelir. Kent konseyi, her türden farklılığa açık olarak bir kentin büyük buluşma arenasıdır. Kent konseyi dışlayıcı ve ayrıştırıcı olmak yerine, olabildiği kadar çok kapsayıcı olma ilkesine dayalıdır.”  Bugüne kadar ben kent konseyine uzaktım açıkcası ben mi uzaktım onlar mı uzaktı onu da bilmiyorum.3 Ağustos Cumartesi günü 
yapılacak seçimlerde 3 aday yarışacak. Şimdiden hepsine başarılar dileriz. Geçtiğimiz günler de adaylardan Ali Özge Kol ile buluştuk  onu tanımanız için bizler aracı olalım istedik.
Merhaba sizi tanıyabilir miyiz? 
1979 Ankara doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Marmaris’te tamamladıktan sonra 9 Eylül Üniversitesi,  Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği bölümünden mezun oldum. İş hayatıma inşaat sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizde başladım. Ardından turizm sektöründe restoran işletmeciliği ve akademik eğitimini aldığım maden mühendisliği alanında bakanlığa bağlı olarak teknik nezaretçilik görevinde bulundum. EYT yasası ile erken yaşta emekli olma şansını yakaladım ve bu avantajı  yaşadığım kente hizmet etmek için tam zamanlı olarak sosyal hayatta çalışmalarda bulunmaktayım.  Uzun bir dönem Marmaris’teki bir siyasi  partinin başkan yardımcılığı görevini üstlendim.  Çevre ve Turizm Komisyonu başkanlığı, gençlikten, basından ve beldelerden sorumlu başkan yardımcılığı yaptım. Evli ve 2 çocuk sahibiyim.

Diğer adaylar maden mühendisi oluşunuzu eleştiriyor, bu konuda ne söylemek istersiniz?
Ben madenci yani maden işletmecisi değilim, ben maden mühendisiyim.  Maden Mühendisliği Bölümünde temel mühendislik derslerini bitirilip bölüm derslerine geçildiği zaman aldığımız ilk dersin adı Çevre ve Çevre Biliciydi. Mezun olduktan sonraki meslek hayatımda ben ekosistemin ne olduğunu bilerek, doğaya, hayvanlara, çevreye saygılı bir anlayışla görevimi sürdürdüm. Maden ocaklarında yaşanan kontrol dışı doğa tahribatının sebebi biz mühendisler değil, vahşi kapitalizme, para hırslarına yenik düşen, gelecek nesilleri değil sadece 
kendini düşünen, ruhsat sahipleridir. 

Neden Kent Konseyi Başkanlığı’na aday oldunuz?

Katılımcı demokrasinin inşasını sağlayan, kentin bütünleştirici ve uzlaştırıcı en demokratik organı olan Kent Konseyleri, kent yaşayanlarının, doğamızın ve birlikte yaşadığımız diğer tüm canlıların sorunlarını tespit eder, Konseyin önderliğinde ilgili paydaşlar bir araya gelerek, çoğulcu demokrasi anlayışı ve ortak akılla kalıcı çözümler üretip, bu çözüm önerilerinin belediye meclis gündemine sunarak kalıcı çözümler üretilmesine olanak sağlar. Yani yerel halk ile belediye arasındaki en güçlü köprüdür, ortak akıl platformudur.

Marmaris Kent Konseyinde son dönemde birlik ve beraberliğin sağlanamadığı bir tablonun ortaya çıktığını gözlemledik. Marmaris Kent Konseyinin popülist tavırlara değil, taze bir kana, yeni yüzlere, hoşgörüye, bilimin ışığında rasyonel projelere, bürokrasi ve siyasetten uzak, sessiz çoğunluğun sesi olmaya ihtiyacı vardır.

Bu noktada hesap soran ve hesap veren, kentin hak ve hukukunu koruyan, çevreye duyarlı, sosyal yardımlaşma ve dayanışmaya önem veren bir anlayışla Marmaris’in ortak akıl birliği oluşturularak daha etkin yönetilmesi için Kent Konseyi başkanlığına aday oldum.

Başkan seçilirseniz çalışmalarınız neler olacak?

Seçildiğimiz takdirde örnek bir kent konseyi çalışması oluşturacağımıza inanıyorum. Başta Belediye olmak üzere diğer tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla, STK’larla, odalarla, muhtarlarla, sendikalarla, siyasi partilerle, eşgüdümlü, birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde çalışacağız. Geçmişin bize emanet ettiği değerleri ve doğal güzellikleri korumanın, tarihten gelen mirasımıza sahip çıkmanın Kent Konseyinin asli görevi olduğunun bilincindeyiz, bu değerlerimize sahip çıkacağımızın sözünü veriyoruz.