EURO

41.5700

DOLAR

38.0200

STERLİN

48.4800
+13°C Bölgesel gök gürültülü düzensiz hafif yağmur
ÜYE GİRİŞİ
Ayrıcalıklardan yararlanmak için giriş yapabilir veya üye olabilirsiniz.
Henüz üye değil misin? Üye Ol
KATEGORİLER
Hoşgeldiniz

Ayrıcalıklardan yararlanmak için giriş yapabilir veya üye olabilirsiniz.

GİRİŞ YAP ÜYE OL
Ad

Başkan Aras'ın ve Başkan KUrt'un ceplerindeki anahtar, önümüzdeki seçimlerde Atatürk’ün partisinin iktidarının anahtarıdır.

Burcu Turgut

Köşe Yazarı 14/10/2024

Bir dizi program için Muğla ve İlçelerinde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Muğla programı kapsamında Datça Belediye Başkanlığı ve partisinin ilçe başkanlığını ziyaret etti. Daha sonra kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara seslenen Özel,

“Datça’nın kış nüfusu 25 bin, yazın 100 bini geçiyor, 150 bini buluyor diyenler var. Datça’ya olanaklar, kışa göre yollanıyor ama hizmet yaza göre isteniyor. Muğla’da aynı sorun var. Ahmet Başkan yüksek oy alınca, Datça’daki su sorunu da biliyorum. Dedim ki Datçalılar size bir mesaj vermiş. Büyük bir destekle, yüksek bir hizmet bekliyorlar. Biraz önce, ‘Birinci etap çalışmayı bitirdik. Sekiz mahallenin su sorununu çözdük. İkinci etaba başladık, geri kalanını çözüyoruz’ dedi. Kendisine teşekkür ediyorum. Tebrik ediyorum. Aytaç Başkan örgüt emekçisi. Siyasi yaşamımızda hep aramızın çok iyi olduğu, ben değişim yoluna çıktığımda beni ilk destekleyen ilçe başkanlarımızdan, delegelerimizden bir tanesiydi. O Datça’da belediye başkanlığına aday oldu. Anketler yaptık. Örgütümüzdeki gücünün sokakta da Datça’da da olduğunu gördük. Görevlendirdik, o da çok büyük başarı elde etti. Tabi Datça çok önemli bir kent. Hasan Ali Yücel’in oğlu Can Yücel’in memleketi. Onun gözbebeği. Knidos Antik Kenti var. Ege ile Akdeniz’i ayıran, bunun dünyanın en stratejik deniz noktalarından bir tanesi tarih boyunca. O Knidos Antik Kenti’nin adına kurulan Knidos Derneği bundan 3 yıl önce bana yılın milletvekili ödülünü vermişti. Uzun bir yolculuktan sonra o ödülü almaya gelmiştim. Sonra beni güneş batımına götürdüler. Burada bir dilek dile dediler. Ben Türkiye ile ilgili bir dilek diledim. Ama yanımdakiler kendimle ilgili bir dileği söyleyip, ‘Buraya geldin, inşallah bir dahaki sefere genel başkan olarak geleceksin’ demişlerdi. Bugün Knidos’a gidemedik ama Datça’ya Genel Başkan olarak geldim. Emin olun, şunu söyleyeyim. Knidos’ta tuttuğum dilek kendime dair değildi. Makama, mevkiye dair değildi. Ama yanımdakilerin tuttuğu dilek gerçek oldu. İnşallah benim dileğim de gerçek olacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi ilk seçimlerde iktidar olacak. 235 kilometrelik sahili, 52 koyuyla Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden bir tanesindeyiz. Başkana nasıl geçti dedim, iyi geçti dedi. Bütün belediyelerin altı ayını ölçüyoruz. Muğla’nın da Datça’nın da ölçüyoruz. Ama görünen o ki yaz sezonu açılırken Datça’da açılan halk lokantası, Datça’nın Cumalı, Çeşme, Yazı, Belen Mahallerini kaplayan Betçe Üçüncü Etap Su Projesi’nin hazırlanması, birinci ve ikinci etabın çok önemli sorunları çözmüş olması, vatandaşın anayasaya aykırı olarak girişinin engellendiği sahillerin halka açılması, sahilleri haksız işletenlere karşı işlem yapılması ve kamunun, halkın menfaatlerinin savunulması, 160 depremzede öğrenciye Datça’da ev sahipliği yapılması, sahip çıkılması, Datça Limanı’ndaki iskelelerin yenilenmesi, kapasitelerinin genişletilmesi, Sarıca Yaz Festivali’nin yapılmış olması… Görüyorum ki Datça’da büyük memnuniyet yaratmış. Anketlere yansımış. Başkanı tebrik ediyorum. Sizlere teşekkür ediyorum. Çok dar vakitte oradan oraya koşuyoruz. Çanakkale’den Bursa’ya, Bursa’dan memleketim Manisa’ya, İzmir’e, bugün Muğla’da sabah il başkanları toplantısına. Datça’dan sonra Marmaris’e. Sonra Muğla merkezde MUPA’nın sunumuna katılıp, yarınki toplantı için, Ankara’ya gideceğiz. CHP sadece Genel Başkanı değil, milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri, MYK üyeleriyle, il başkanları, belediye başkanlarıyla farklı motivasyonla çalışıyor. Motivasyonumuz kendimize dair işler değil. Ahmet Aras’ın cebinde bir anahtar var. Aytaç Kurt’un cebinde bir anahtar var. Aytaç Başkanın cebindeki anahtar, Datça Belediyesi’nin kapısının, kasasının anahtarı değil. Ahmet Başkanın cebindeki anahtar, Muğla’nın altın anahtarı değil. Onların ceplerindeki anahtar, önümüzdeki seçimlerde Atatürk’ün partisinin iktidarının anahtarı. Eğer ki bugüne kadar çalıştıkları gibi, umduğunuz gibi dürüst, gayretli çalıştıklarında, emeğe değer verdiklerinde, doğayı koruduklarında, kent suçlarına karşı mücadele ettiklerinde bu yaptıkları görev bizim partimize iktidar yolunu açacak. İktidarın anahtarı onların ceplerinde. Bakın emekliler var. Diyorlar ki emekliler için etkin mücadele, emekliler için seçkin statü. Sendikal statü. Emeklinin örgütlü mücadelesini burada ifade ediyorlar. Biliyorsunuz. Genel Başkan oldum, o gün çıktım ve şunu dedim. Kuru kavga etmeyeceğiz. Asla ve asla Tayyip Erdoğan’ın istediği tartışmaların, Tayyip Erdoğan’ın istediği itişme ve kakışmanın, sürekli onunla ağız dalaşına girip gündemi onun istediği yere çekmesine izin vermeyeceğim. Ben kavga edeceğim. Elbette Tayyip Bey ile kavga edeceğim ama onunla yapacağım kavga onun istediği gibi kimlik kavgası değil, etnik kavga değil, mezhep kavgası değil. Onun istediği gibi suni gündem üzerinde o bana hakaret, ben ona hakaret değil. Onunla yapacağım kavga, geçinemeyen emeklinin mahkum edildiği 12 bin 500 liranın kavgası. Onunla yapacağım kavga, seçimden önce ‘Dört kere zam yapacağım’ deyip, bu sene bir kere bile zam vermediği asgari ücretlinin kavgası. Onunla yapacağımız kavga, yoksul çiftçilerin, emeklilerin kavgası. Gelecekten güveni kalmayan, geleceğinden endişe duyan gençlerin, yurtdışına gitmek isteyen gençlerin, Türkiye’de kalmaları, yaşamaları ve hayal kurmalarına dair kavga. Bir yanda Tayyip Bey, bir yanda Devlet Bey sürekli beka sorunu buluyorlar. O beka sorunu, bu beka sorunu. Ne olacak? ‘İşgal olacak. Dünya devi ülkeler gelecek. Dünyanın gelişmiş ülkeleri Türkiye’yi işgal edecek. Onun için birlikte durmalıyız.  Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Türkiye’de hayal kurması normal. Şu Muğla’nın bir ilçesinin Allah göstermesin, Datça’nın yarısını ver sana Hollanda’nın tapusunu yaparlar. Marmaris’i vermeye kalk, Almanya’nın iki katını versinler. O yüzden onlar hayal kurar, vız gelir tırıs gider. Ama esas beka sorunu bu ülkenin gençlerinin dünyanın başka ülkelerinde hayal kurmasıdır. Dünyanın o ülkelerinin burayla ilgili hayal kurması değil. Bu ülkenin dört gencinden üçü dünyanın başka ülkelerinde hayal kuruyorsa, işte beka sorunu odur.” diyerek Datça'ya tatile geleceği sözü vererek konuşmasını bitirdi. “Ben Datça’yı çok seviyorum ama hep böyle gelip hızlı hızlı gidiyorum. Bir kere daha gelmiştim, çok acelem var demiştim. Aytaç Başkan da ilçe başkanım o zaman tabi Aytaç Başkan ilçe başkanıydı, önceki Belediye başkanım beni aldılar bir şeyin önüne götürdüler, acelem var diyorum. Bir fotoğraf çektir öyle gidersin diyorlar, bir duvarın önünde fotoğraf çektik bir baktım bir salyangoz resmi yanında yazıyor ki ‘Çok acelen varsa bu dünyada, ne işin var Datça’da?’ Kusura bakmayın ama benim acelem var yine, o yüzden gidiyorum ama şunu söyleyeyim acelem var, partiyi iktidara getirmemiz lazım, acelem var bu iktidarı bir şekilde göndermemiz lazım, Emeklinin, işçinin, memurun, çiftçinin, gençlerin yüzünü güldürmemiz lazım. Onun için acelem var, onun için gidiyorum, bunlar gidince geleceğim uzun uzun Datça’da tatili yapacağım, söz veriyorum.