EURO

43.5200

DOLAR

38.3600

STERLİN

50.9200
N/A Veri alınamadı
ÜYE GİRİŞİ
Ayrıcalıklardan yararlanmak için giriş yapabilir veya üye olabilirsiniz.
Henüz üye değil misin? Üye Ol
KATEGORİLER
Hoşgeldiniz

Ayrıcalıklardan yararlanmak için giriş yapabilir veya üye olabilirsiniz.

GİRİŞ YAP ÜYE OL
Ad

“Gençler için Adalet” mitinginde konuşan CHP İl Başkanı Zekican Balcı iktidara yüklendi.

Burcu Turgut

Köşe Yazarı 20/04/2025

CHP Parti Meclis (PM) Üyesi Mehmet Alkım Denizaslanı, Muğla’da Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolara katılan 5 öğrencinin KYK yurtlarından zorla çıkarıldığını iddia ederek yurtlara geri alınmaları için başlattığı yürüyüşü CHP İl Başkanlığında sona erdi.CHP İl Başkanlığı binası önünde organize edilen “Gençler için Adalet” mitinginde konuşan CHP İl Başkanı Zekican Balcı iktidara yüklendi. 

"Zorba AKP iktidarı, her geçen gün meşruiyetini biraz daha yitirerek adaleti ve hukuku ayaklar altına almaktadır. Halkın gözünden ve gönlünden düşen bu şahsım iktidarı, demokrasiyi rafa kaldırmakta ve otokratik rejimlerde bile ender rastlanan karar ve uygulamalarla kendisine muhalif olan herkese zulmetmektedir. Ancak unutulmasın ki: “Zulüm ile abad olanın sonu berbat olur.”
Türk Milleti, hiçbir zaman zalimlere boyun eğmemiş; demokrasiden ve bağımsızlıktan ödün vermemiştir. Bugün de yarın da demokrasimize kast eden iç ve dış düşmanlara en sert cevabı vereceğimizden ve Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyet’e canımız pahasına sahip çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!

Parti Meclisi Üyemiz Alkım Denizaslanı ve örgütümüzle birlikte Bodrum’dan Muğla’ya yola çıktığımız ilk günden bu yana;
karanlıktan aydınlığa, suskunluktan direnişe, umutsuzluktan örgütlü mücadeleye yürümek için adımlarımızı attık.
Her adımımız bu toprağın hakkını, halkın sesini ve ülkenin gelecek umudunu taşıdı.

Bu yürüyüşü;
Silivri zindanlarında hukuksuzca tutsak edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, halkın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu için yürüdük!
KYK yurtlarından atılan, bursları kesilen, gözaltına alınan gençlerimiz için yürüdük!
Şiddete uğrayan, sesi kısılmaya çalışılan kadınlar için yürüdük!
Alın teri yok sayılan işçiler, hakkı yenen gençler, açlığa mahkûm edilen emekliler, uyutulmak istenen hayvanlar ve susturulmak istenen bir memleket için yürüdük!

Bugün burada attığımız her slogan yalnızca Saray iktidarına değil;
o iktidarın inşa etmeye çalıştığı korku imparatorluğuna da bir cevaptır!

Biz buradayız!
Hiçbir baskı, hiçbir tehdit, halkın örgütlü gücünden daha büyük değildir!
Çünkü bizler, Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
Cumhuriyet’in temeline harç olan o devrimci iradenin,
“Tam Bağımsız Türkiye!” diyerek idam sehpasına tekme atan Deniz Gezmiş’in,
kendisine “Korkuyor musun dede?” diye sorulduğunda “Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık!” diyerek darağacına yürüyen Hüseyin İnan’ın bugünkü neferleriyiz!
Bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak olan iradeyiz.
Adaleti, demokrasiyi, laikliği, özgürlüğü ve barışı bu topraklara yeniden ilmek ilmek işleyecek olanlarız!

Bugün Muğla’dan, Türkiye’ye bir kez daha gür bir sesle haykırıyoruz:

Bu yürüyüş;
Her okulda, her fabrikada, her meydanda sürecek!
Bu yürüyüş, Saray’ın duvarları çatlayana, halkın iradesi yeniden iktidar olana dek devam edecek!

Ve sizlere söz veriyorum:
Bu topraklarda bir kez daha özgürlük, adalet ve halk iktidarı yeşerecek!

AKP iktidarının bölüp ayrıştırdığı güzel ülkemizde yeniden 86 milyon bir bütün olacağız. Etle tırnak olacağız!

Çünkü biliyorum ki;

Ne zaman ki zenginler fakirlere,
Ne zaman ki Türkler Kürtlere, Kürtler bayrağa ve sınırlara,
Ne zaman ki Sünniler Alevilere, Aleviler Sünnilere,
Ne zaman ki başörtülüler başörtüsüzlere, başörtüsüzler başörtülülere,
Ne zaman ki siviller polislere, polisler sivillere,
Ne zaman ki vatandaşlarımız birbirine ve demokrasiye sahip çıkar…
İşte o zaman Türk Milleti bir ve beraber olur!
Ve hiçbir kötü akla, hiçbir vicdansız iktidara bu ülkeyi karanlıklara mahkûm ettirmez!

Bu söylediklerimi, geleceklerine dair umutlarını yitirmiş Türk gençliği için hayata geçirmek ve başarmak zorundayız.
Çünkü en büyük sorumluluk gençliktedir.
Ve çünkü Türkiye Cumhuriyeti gençlere emanettir."
Gelecek; gençlerin akıl, azim ve umut dolu adımlarıyla gelecek!

Son olarak, buradan bir kez daha altını çizerek söylüyorum:
Bizler, “Bu millet, kılı kıpırdamadan dava uğruna ve benim uğruma canını vermeye hazır olmasaydı, ben hiçbir şey yapamazdım.” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz.
Demokrasiye, adalete ve bağımsızlığımıza kast edildiği anda, hiç düşünmeden canını vermeye hazır olanlarız!