EURO

36.7300

DOLAR

35.2300

STERLİN

44.2900
+4°C Hafif sağnak yağışlı
ÜYE GİRİŞİ
Ayrıcalıklardan yararlanmak için giriş yapabilir veya üye olabilirsiniz.
Henüz üye değil misin? Üye Ol
KATEGORİLER
Hoşgeldiniz

Ayrıcalıklardan yararlanmak için giriş yapabilir veya üye olabilirsiniz.

GİRİŞ YAP ÜYE OL
Ad

SENEM KIVRAK'IN ÖLDÜRÜLMESİNİN ARDINDAN CHP MARMARİS KADIN TEŞKİLATI İSYANINI DİLE GETİRDİ

Burcu Turgut

Köşe Yazarı

 Muğla’nın Menteşe ilçesinde, boşanma aşamasındaki eşi tarafından sokak ortasında katledilen Senem Kıvrak için CHP Marmaris Kadın Kolları Başkanı Sevgi Özer Çevik, İlçe Başkanı Ömer Bozdemir ve  teşkilatında katılımıyla bir basın açıklaması  yaptı.

"Muğla’nın Menteşe ilçesinde, sokak ortasında, iki çocuk annesi Senem Kıvrık’ın boşanma aşamasındaki eşi tarafından bıçaklanarak hayatını kaybettiği haberi üzerine bugün burada büyük bir öfke ve üzüntüyle toplanmış bulunmaktayız. Senem daha önce faili tarafından şiddete uğramış bu nedenle uzaklaştırma kararı almış ve şehir değiştirmiş olmasına rağmen bağıra bağıra gelen bir kadın cinayetine kurban edilmiştir. Gereken tedbirler yine alınmamıştır. Yaşanan sayısız kadın cinayetinde, kadınlar değil katiller korunmaya devam edilmektedir. Bu olaylar, ülkemizde kadınların can güvenliğinin olmadığını bir kez daha göstermiştir. Bir kadının sokak ortasında şiddete maruz kalması, bıçaklanması, iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadele gibi bir derdinin olmadığının ispatıdır.

Senem Kıvrak, Serpil Gül gibi, arkadaşının doğum gününe gitmek istediği için babası tarafından boğularak öldürülen Eylem Sevilen, hamileyken birlikte olduğu erkek tarafından sokak ortasında dakikalarca dayak atılan Sude Naz, Pınar, Hanife, Güleda, Emine, Zeynep, Figen ve aynı zulme uğratılan, katledilen binlercemiz daha...

Hiçbir kadın cinayeti münferit bir olay değildir. Kadına karşı şiddet her geçen gün aratarak devam etmektedir. Kadın cinayetleri politiktir!

Kadınlarımız evlerinde, işyerlerinde, okulda, sokakta, şiddetin her türlüsüne her gün daha fazla maruz bırakılmaktadır. İktidar tarafından ise şiddet vakalarının üstü örtülmeye ve meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.

Kadına karşı suç işleyen failler ise, cesaretlerini iktidarın cezasızlık politikalarından almaktadır. Suçlanmayacaklarını ve tutuklanmayacaklarını bilen failler defalarca kez aynı şiddeti uygulamaya devam etmektedirler.

Öte yandan AKP iktidarı, kadına yönelik şiddetle samimi ve etkin bir mücadele yerine, tam tersi kadınların yaşam ve özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekerek kadınları daha da korumasız bırakmıştır.

İktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmakla kadına karşı şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatmış ve şiddet eylemlerinin faillerini psikolojik olarak cesaretlendirmiştir.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ise kadın cinayetlerinden ve kadına karşı şiddet olaylarından sonra yaptığı açıklamalar ve almaya çalıştığı önlemler yeterli değildir. İktidar politikaları açıkça eşitsizlik ve şiddeti teşvik etmekte, ağırlaştırmakta ve yaygınlaştırmaya devam etmektedir.

Tüm bu yaşananlar, aileyi koruma kisvesi altında kadınları eve kapatan, haklarından yoksun bırakan, açık açık kadınları erkeklere biat etmeye zorlayan politikaların yayıldığı şu dönemde, kadınların kendi hayatlarına dair karar alıp, hayatı istedikleri gibi yaşamalarının önüne konulan her türlü engeldir.

Kadın kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal düzenlemelerin kadınların yaşam haklarına saldırı oluşturduğu açıktır. Nitekim İstanbul Sözleşmesinden imzanın çekilmesi, 6284 Sayılı yasanın etkin uygulanmaması, nafakanın tartışılmaya açılması kadının özgür bir birey olduğunu kabul etmeyen zihniyete cesaret verdiği ve bunun sonucunda kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin artmasına yol açtığı aşikardır.

Bu nedenle bir kez daha Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı yasaya dokunulmamasının, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların acilen oluşturulmasının önemini buradan tekrar vurguluyoruz.

İktidar, cezasızlık politikalarına ve kadın erkek eşitliğini tahrip eden eylem ve söylemlere son vermek zorundadır. Kadına karşı şiddetin önlenmesi için ataerkinin “aileci” bakışının değil “eşitlikçi ve laik” politikaların esas alınması şarttır.

Cumhuriyet Halk Partisi Marmaris İlçe Kadın Kolları olarak, kadına yönelik hiçbir türlü şiddeti, baskıyı ve zorbalığı kabul etmiyoruz. Tek bir kadının dahi ölümüne daha göz yummak istemiyoruz.

Kadına yönelik şiddet ve katliamların, cezasızlık politikalarıyla beslenmesine, meşrulaştırılmasına asla izin vermeyeceğiz!

Haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz!

İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz!

Biz kadınlar buradayız, her zaman burada olacağız ve hayatlarımıza, haklarımıza kavuşana kadar burada olmaya devam edeceğiz!

Kadına karşı şiddete ve kadın cinayetlerine sessiz kalmayacağız, sokakları da meydanları da yaşamlarımızı da terk etmeyeceğiz!

Söz konusu olan, kadın ve çocukların şiddetsiz bir hayat ve yaşama hakkıdır.

Genç anneye tekrar Allah’tan rahmet; kederli ailesine ve yakınlarına sabır diliyoruz.

Senem Kıvrak’ı ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren tüm kız kardeşlerimizi buradan saygıyla anıyoruz.

Tüm yurttaşlarımızı kadına yönelik şiddetle mücadelede duyarlı olmaya ve bununla mücadele etmeye çağırıyoruz.

Kadın cinayetlerinin tüm sorumlularının takipçisi olmaya sonuna kadar devam edeceğiz!"